Akdeniz’in en güzel sahil şeridine sahip Fethiye’desiniz ve ilk defa geldiniz. Hadi şimdi burada tatiliniz boyunca ne yapabilirsiniz; ona göz atalım.

İlk gün uzun bir yolculuk yaptınız, Fethiye’nin güzelliğine hayran kaldınız ama dinlenmeniz gerekiyor ve siz konaklamayı seçtiğiniz yere gidip dinlenmeye çekildiniz.

Sabah tertemiz - mis gibi havada dinlenmiş olarak uyanıp nefis bir kahvaltıdan sonra dünyaca ünlü Belcekiz ve birleşik olan Ölüdeniz’e büyük bir heyecanla gittiniz; masmavi, pırıl pırıl bir deniz ve uzun plajında güneşlenip, serin sularda kulaç attınız. O da ne? Gökyüzünde uçuşan rengarenk paraşütleri gördünüz, araştırınca en önemli paraglading merkezlerinden biri olan Babadağı’ndan atladıklarını öğrendiniz. Tabii ki denemek lazım, hemen paraşüt şirketi aracıyla Babadağı'na çıktınız. Pek yakında inşaati bitecek olan teleferik sistemi de hizmete girecek).

Son derece tecrubeli pilotunuzla, korku, heyecan ve merak içinde uçuşa başladınız. Herkesin kesinikle yaşaması gereken bir tecrübe. İnanılmaz güzel manzaralar eşliğinde Ölüdeniz'in kumsalına kelebek gibi usulca ve güvenle indiniz. Hala rüyada gibisiniz.

Akşamüstü otelenize dönüp terasta içkinizi yudumlarken güneşin batışını izlediniz. Şimdi giyinip süslenme zamanı, yemeğe gidilecek ve sonrasında şehir merkezinde barlar sokağıda içinde olan old bazara gidilecek; yani yerel adıyla Paspatur çarşısına. Her türlü alışverişi yapabileceğiniz, hediyler alabileceğiniz bir yer.

Yine güzel bir sabaha uyandınız. Acele etmek lazım. Saat 10'da 12 Adalar tur tekneniz kalkacak. Tam zamanında teknedesiniz. Güler yüzlü personel sizi karşıladı. Kocaman, çok şık ve ahşap bir teknedesiniz. O da ne? Su kaydırağı bile var. Birbirinden güzel koylar ve adalarda yüzme molaları vere vere gidiyorsunuz, öğlen nefis bir yemek ikram edildi. Akşamüstü tur dönüşü denizin her ton mavisinde yüzmüş olarak yine otelinizdesiniz. Yemek sonrası Ölüdeniz yolunda gördüğünüz Hisarönü köyüne her on dakikada bir dolmuş kalktığını öğrendiniz ve şimdi Hisarönü'ndesiniz. Her yer ışıl ışıl, restaurantlar ve barlarla dolu. Eğlence tavan yapmış durumda ve geç saatlere kadar sürüyor.

Bugün de deniz ve tarih olsun diyorsunuz. Altın gibi kumu olan tarihi eserlerle dolu, dünyanın en uzun plajlarından biri olan Patara'ya yola çıkıyosunuz. Yol üstünde bulunan, dünyada cumhuriyet benzeri ilk yönetimin kurulduğu Xantos'a da uğramayı unutmuyorsunuz. Akşam üstü otelinizdesiniz.

Yemek için şehir merkezine çok yakın olan Çalış plajına gidip çok sayıda değişik mutfakları olan restaurantlardan birini seçiyorsunuz. Yemek sonrası folklorik canlı Türk müziği yapan Yörük Çadırı'nda otantik bir deneyim yaşıyor, yer minderlerinde oturuyor, ara sıra müziğin ritmine daynamayıp oynamaya kalkıyorsunuz. 

Yeni bir gün ve siz bugün Saklıkent Kanyonu'nu ve gizli vadiyi görmeye gidiyorsunuz. Buz gibi serin sulardan geçip çamur terapisi yapıyor, harika bir kanyon gezisinden sonra göl kıyısında serin sulara ayaklarınızı sokup bir şeyler yiyorsunuz. Dönüşte Tlos'a uğrayıp, barda rakinizi içerken önünüzde yüzen balıkları okşuyorsunuz. Buğün akşam yüzer diskodasınız. Fethiye Körfezi'ni müzik dinleyip, dans ederek, dansözlere eşlik ederek geziyorsunuz.  

Şimdi sabah oldu ve rafting heyecanı var. Üç ayrı zorluk derecesi olan Dalaman rafting alanındasınız, harika manzaralar eşliğinde, deneyimli hocalarla eğlence ve maceraya doyuyorsunuz. 

Merak ediyorsunuz ve yapmalısınız, şimdi diving zamanı, Fethiye'de bulunan hepsi uluslararası sertifikalı dalış ekiplarından biriyle bu heyecanı da yaşıyorsunuz.